25 Haziran 2011 Cumartesi

Pink*

İlk yazılarımdan birinde pembe de bizdenmiş canmış demiştim ya,o büyük bir yalan.Pembe çirkin bir şey bence.Hala çok uzaklarda.Bir gün illaki seveceğim fakat ne zaman nasıl bilemiyorum.
Belki bir kadın sevdirecek bana pembeyi belki bir adam.Kestiremiyorum.

22 Haziran 2011 Çarşamba

14.06.11 17:20*

Annemin çocukluğunun geçtiği yerdeyim.Onun büyüdüğü evdeyim.
6 kişi senelerini geçirmiş bu evde.4 adam 2 kadın 38 yıl önce almışlar bu evi,annem 6 yaşındaymış.
Garip bir havası var bu evin.Oturup bakınca sanki o 6 kişilik aile yaşamaya devam ediyor burada.Dayımlar, annem evlenmemiş,dedem ölmemiş,anneannem hiç yaşlanmamış gibi.
Dedemle anılarımın hepsi bu evde,zaten 5'i geçmez ya o anılar.4 yaşındaydım öldüğünde.
Tam karşıda bir bakkal var.Her istediğimde beni oraya götürürdü rahmetli.Ne istesem alırdı.Özellikle de çokoprens alırdı sanırım şu macun gibi olanlardan.Dedem aklıma gelince hep o sahne geliyor aklıma.Elimden tutmuş minik torununu bakkala gidiyoruz.Batıkent'te gecenin 3'ünde uyandırıp yumurta istemem var ki anneannem hala herkese anlatıyor.Bir de hastanedeki hali..Nur içinde yatsın.
Annem bu evdeyken Mamak'ta yatmış,bu evdeyken Coşkun Sabah konserine evdekilere uyku ilacı verip kaçmış,erken uyandıkları için beni kaçırdılar yalanını söylemiş.
Dayılarım bu mahallenin delikanlılarıymış,En çokta küçük dayım.
Küçük bir kasaba gibi evin etrafı.Kare bir kasaba,yan yana evlerden oluşan bir kare.Ortada küçük bir pazar yeri var,eskiden bir gün kuruluyormuş pazar ama şimdi iki güne çıkartmışlar.Salı ve cumartesi.
Garip bir havası,dokusu var bu evin.En çok dedem var.Yazdığı mektupları saklamış dayım,annemle açıp tek tek okuduk onları.El yazısı ne güzelmiş,her mektup sonunda hasretle kucaklaması ne güzelmiş.Olsa da kucaklasa yine diyor insan okudukça.Annemin yazdığı mektuplar da vardı mektupların arasında.Duygulandık karşılıklı.Güzel bir geceydi.
En güzeli dedemdi.
Sanırım ne kadar az hatıra olursa,o kadar çok seviyor,bağlanıyor insan.5'i geçmeyen anıya rağmen tapıyorum o güler yüzlü adama.Belki de kötü taraflarını görmeye vaktim olmadığı içindir bu kadar sevgi.
Çok tanıdığım,çok anım olan herkes yok oldu şimdiye kadar.
Bilmiyorum.

31 Mayıs 2011 Salı

yesinler hakkaten.

Şu erkeklerdeki 'ilgi gösteren kız mı var haydi o zaman olmadığım kadar cool olayım' halleri var ya, deli oluyorum. Ne ilgi gösteresim kalıyor, kalmadığı gibi ağızlarına çarpasım geliyor. Hayır nedir yani gönlüm kaydıysa,gözüme hoş geldiysen,bir iki bir şey içip kaliteli vakit geçirmek istediysem. Ne gerek var bu havalara, istemem yan cebime koylara falan. Tasmanızı bir bırakınca acıkmış kuçular gibi geri gelmeniz yok mu bir de of. Kıl oluyorum hepinize !

27 Şubat 2011 Pazar

Cafe Bi'yer !

Evet o sadece hatıralarda ve fotoğraflarda kaldı artık. Baykal sokakta koca bir yıkıntı halinde duruyor şimdi. Badana yaparken,fotoğraf seçerken,mobilya bakarken ki o heyecanlar molozlar altında bugün. Kocaman bir dozer hepsini yıktı. Ben bugün bir kez daha nefret ettim yaşadığım ülkeden,bu ülkenin polisinden,yasasından,hukuğundan ve insanından. Öğlen 3ten akşam 11e kadar sürer mi ifade almak?
Bu kadar kolay mı insanın ekmeğiyle oynamak diyordum,evet bu kadar kolaymış gerçekten. Bu soruyu sorarken Türkiye gerçeklerini hep unutmuşum ben,atlamışım orman kanunlarına göre yaşandığını. Gerçi ormanda bile bu kadar insafsızlık yoktur ama burada varmış.
Gitsem özlerim be İstanbul'u diyordum ama artık nasıl giderim nasıl götürürüm ailemi derdindeyim. Kesinlikle böyle bir ülke de yaşamak,böyle bir ülkede çocuk yapmak istemiyorum.
Sigara öldürür,pırasa öldürmez biliyorum.Sigara sinsi,acı dolu ve yavaş bir ölüme sebep olur bunu da biliyorum.
Herşeye rağmen artık babam gitse de sigara içsem doyasıya diye bekliyorum.Çok özledim onu,lanet kokusunu,ciğerlerime doluşunu falan.
Baba git nolur.